TERSYÜZ - AMY HARMON [KİTAP YORUMU]
03:15:00
《 》《 》《 》《 》《 》《 》《 》
Kitabın Adı: Tersyüz
Kitabın Yazarı: Amy Harmon
Orijinal Adı: Making Faces
Sayfa Sayısı: 376
Yayınevi: Yabancı
Basım Yılı: 2016
Goodreads Puanı: 4.38
Kitap Arkası:
"Tersyüz bize modern yaşamın unutturduğu duyguları hatırlatıyor. Güzellik sadece yüzeysel olabilir ama bu hikâye ta içinize işleyecek ve uzun süre aklınızdan çıkmayacak."
-A Love Affair With Books -
"Zaman zaman sizi neye uğradığınızı şaşırtan bir kitap okursunuz. Bu kitap benim için tam olarak böyleydi. Bugüne kadar okuduğum en güçlü hikâyeydi ve bana inanın, çok çok fazla kitap okuyorum. " - Holly Kelly, Rising kitabının yazarı.-
"Hiçbir Çirkin, Ambrose kadar yakışıklı, hiçbir Güzel de Fern kadar naif olmamıştı! Tersyüz sizi toplum yargılarının ötesine götürerek, yaralı ve genç kalplerin bir attığı bu duygusal hikâyeyle içine çekecek." -Romancekolik-
"Tersyüz, sevginin, arkadaşlığın, kaybetmenin ve hayata dair ikinci bir şansın, duygusal, yürek burkan ama aynı zamanda içinizi ısıtacak, kolay kolay unutamayacağınız öyküsü."
-Tuğçe'nin Kitaplığı-
Ambrose Young okulun en çekici çocuğu ve kasabanın yıldız güreşçisiydi. Uzun boylu ve yapılı bir vücudu, omuzlarına değen saçları ve yakıcı gözleriyle aşk romanlarının kapaklarını süsleyebilecek kadar yakışıklıydı. Fern Taylor bunun farkındaydı ve Ambrose Young'a âşıktı. Belki de bu kadar yakışıklı olduğu için Fern asla onunla birlikte olabileceğini düşünmemişti. Ta ki her şey tersyüz olana ve Ambrose'un eski yakışıklılığından eser kalmayana kadar… Tersyüz, beş genç adamın küçük bir kasabadan kalkıp savaşa gidişinin ve içlerinden sadece birinin geri dönüşünün hikâyesi... Hayatı, benliği, güzelliği kaybetmenin hikayesi... Bir kızın, yıkılmış bir çocuğa ve yaralı bir savaşçının, sıradan bir kıza olan aşkının hikâyesi... Kalp kırıklığının üstesinden gelen bir arkadaşlığın ve bilinen kalıpların dışına çıkan bir kahramanın hikayesi... Tersyüz, hepimizin içinde biraz iyiliğin biraz da kötülüğün olduğunu keşfettiğimiz modern çağın Güzel ve Çirkin'i...
(Tanıtım Bülteninden)
-A Love Affair With Books -
"Zaman zaman sizi neye uğradığınızı şaşırtan bir kitap okursunuz. Bu kitap benim için tam olarak böyleydi. Bugüne kadar okuduğum en güçlü hikâyeydi ve bana inanın, çok çok fazla kitap okuyorum. " - Holly Kelly, Rising kitabının yazarı.-
"Hiçbir Çirkin, Ambrose kadar yakışıklı, hiçbir Güzel de Fern kadar naif olmamıştı! Tersyüz sizi toplum yargılarının ötesine götürerek, yaralı ve genç kalplerin bir attığı bu duygusal hikâyeyle içine çekecek." -Romancekolik-
"Tersyüz, sevginin, arkadaşlığın, kaybetmenin ve hayata dair ikinci bir şansın, duygusal, yürek burkan ama aynı zamanda içinizi ısıtacak, kolay kolay unutamayacağınız öyküsü."
-Tuğçe'nin Kitaplığı-
Ambrose Young okulun en çekici çocuğu ve kasabanın yıldız güreşçisiydi. Uzun boylu ve yapılı bir vücudu, omuzlarına değen saçları ve yakıcı gözleriyle aşk romanlarının kapaklarını süsleyebilecek kadar yakışıklıydı. Fern Taylor bunun farkındaydı ve Ambrose Young'a âşıktı. Belki de bu kadar yakışıklı olduğu için Fern asla onunla birlikte olabileceğini düşünmemişti. Ta ki her şey tersyüz olana ve Ambrose'un eski yakışıklılığından eser kalmayana kadar… Tersyüz, beş genç adamın küçük bir kasabadan kalkıp savaşa gidişinin ve içlerinden sadece birinin geri dönüşünün hikâyesi... Hayatı, benliği, güzelliği kaybetmenin hikayesi... Bir kızın, yıkılmış bir çocuğa ve yaralı bir savaşçının, sıradan bir kıza olan aşkının hikâyesi... Kalp kırıklığının üstesinden gelen bir arkadaşlığın ve bilinen kalıpların dışına çıkan bir kahramanın hikayesi... Tersyüz, hepimizin içinde biraz iyiliğin biraz da kötülüğün olduğunu keşfettiğimiz modern çağın Güzel ve Çirkin'i...
(Tanıtım Bülteninden)
《 》《 》《 》《 》《 》《 》《 》
Of, of!
Bu kitabın adı bir yerde geçerse, aynen böyle, karşıdaki dağları efkarlandıracak bir nefes salardım galiba. Çünkü hissettiklerimi tanımlayacak bir kelime konduramıyorum, bırakın bir cümleyi...
Öncelikle sizi uyarmalıyım, bu kitap sadece arka tanıtım bülteninin yer verdiği aşktan ibaret değil. Bu kitabın sahip olduğu şey buruk bir aşktan, kas hastalığı olan bir çocuktan çok daha fazlası; müthiş diyalogların ve hayat değiştiren fikirlerin harmonisi gibi.
(V For Vandetta filmine gönderme yaptım ama gerçekten bir kitaptan daha fazlası var söz konusu olan.)
Genel anlamda ana karakterler Fern, Ambrose ve Bailey şeklinde işlenmiş. Her şey Fern'in yakın arkadaşı Rita yerine Ambrose'la aşk mektubu yazışmalarıyla başlıyor.
Karakterlere değineyim şimdi yavaşça, bazı yerlerde de alıntı paylaşacağım.
Eğer onu bu kadar sevmeseydim bu kadar canım yanmazdı. Mutluluk yoksa üzüntü yoktur. Sevgi olmasaydı kaybı hissetmeyecektim. Bailey'i kalbimden söküp atmadan acımı yok edemezsin. Onu hiç tanımamış olmaktansa bu acıyı çekmeyi yeğlerim.
Fern, Bailey'nin deyimiyle ÇKS (Çirkin Kız Sendromu)'na tutulmuş; okulun yıldızı olan Ambrose Young'a aşık; diş telleri, kavanoz dibi gözlükleri ve dağınık kızıl saçlarıyla tam anlamıyla utangaç bir kız. Kızda kendimi görmem hikayeyle bütünleşmemi sağladı diyebilirim; Fern kendi yaşayamayacağı hayatı deneyimlemek için aşk romanları okumaya ve yazmaya sarmış bir kız. En büyük sırdaşı Bailey ve tek aşkı Ambrose. Şimdi gelelim Ambrose'a.
Anlamadığım çok şey var... Ama inanmamaktansa anlamamak daha iyi.
Ambrose Young, kelimenin tam anlamıyla ve -tekrar- Bailey'in deyimiyle bir Herkül. Fakat düşünceleri, hisleri diğer yaşıtlarından çok daha farklı. Sırf o yüzden güzel Rita'nın aslında mektuplardaki o saf aşık olmadığını öğrenince sinirden deliye dönüyor. Ve asıl yazanın Rita kadar güzel olmayan Fern olduğunu öğrenince kabul edemese de ondan hoşlanıyor. Kitap zaten genel anlamıyla güzellik-çirkinlik, kusurlu-kusursuz ikilemi üzerine kurulmuş.
11 Eylül 2001 zamanlarında liseden mezun olunca, Ambrose ve en yakın arkadaşları Paul, Jesse, Bean ve Grant orduya yazılıp Irak'a gidiyorlar.
Ve sadece Ambrose sağ olarak dönüyor.
Ama Ambrose'un gözünde bu pek sağ dönmek değil, hem fiziksel hem de manevi ciddi hasarlar var. Bunun çözümüyse biricik Fern'de. Ve Bailey, bu buhrandan kurtulmasına en çok yardım eden kişi.
Ve gelelim en büyük yarama.
Bailey... Anlatmak istediğim çok şey var fakat anlatacak kelimeleri bulamıyorum. Yine de deneyeceğim.
Bailey'in kas hastalığı var ve belli bir aşamasından sonra sadece parmaklarını oynatabiliyor. Tekerlekli sandalyeye mahkum ve on bir yaşından sonra yazı yazamayacak hale geliyor. Genelde bu hastalığa sahip insanlar yirmi bir yaşını zor görürken Bailey çok daha dirençli çıkıyor. Ve Rita'ya deli divane aşık.
Genel olarak onun hakkında özetleyebileceğim şeyler bunlar. Düşünce yapısı asıl anlatılması gereken şey, ama bunu yapmaya gücüm yetmez. Hastalığına başta üzülsem de onun bu olgunluğa sahip olmasının sebebi hastalığı. Kendisini ölüm fikrine gayet alıştırmış bir insan, hastalığını kabullenip bununla dalga geçebiliyor.
Hem cesaret anlamında, hem de karakter anlamında, gerçek hayatta tanışmak istediğim bir insan.
Genel anlamda kitaptaki her karaktere üzüldüm, onlarla güldüm ve onlarla bir macera yaşamışım gibi hissediyorum. Kitaba puanım zaten belli. Buruk bir mutlu sonla tamamlamış kurguyu yazar. Gerçekten beğendiğim, hayatın içinden temalarla işlenmiş bir temaydı.
Ambrose ve arkadaşları bambaşka bir olaydı zaten. Savaşın iyisi yok. Savaştan sonra yetim kalan çocuklar, evladını kaybeden aileler var. Ne amaçla olursa olsun savaşın herkesten götürdüğü şeyler var.
Kitap değeri çok fazla bilinmeyen bir hit değerinde. Bencil yanım bundan sayılı kişinin faydalanmasına seviniyor fakat çok daha fazla kişi okusun isterdim bu emeğin karşısında.
Unuttuğum çok şey vardır muhakkak, ama kitabı okumayı yeni bitirdim ve düşüncelerimi toparlayamıyorum. Şişmiş gözlerimle gündelik hayatıma geri dönmem lazım.
Puanım: 5
0 yorum