Kargalar Meclisi - Leigh Bardugo [Kitap Yorumu]


《 》《 》《 》《 》《 》《 》《 》

Kitabın Adı: Kargalar Meclisi
Kitabın Yazarı: Leigh Bardugo
Orijinal Adı: Six Of Crows
Seri Adı/Sayısı: Six Of Crows / Bilinmiyor
Seri Sırası: 1. Kitap
Sayfa Saysı: 528
Yayınevi: Novella Dinamik
Basım Yılı: 2016
Goodreads Puanı: 4.42
  
《 》《 》《 》《 》《 》《 》《 》

Kitap Arkası:
İntikam duygusuyla yanıp tutuşan bir mahkûm. 
Bahis düşkünü bir keskin nişancı 
Ayrıcalıklı hayatını geçmişte bırakan bir kaçak, 
Hayalet ismiyle tanınan bir casus 
Hayatta kalmak için sihir kullanan bir cellat 
Ve hepsini bir araya getiren kaçış uzmanı bir hırsız, 
6 Tehlikeli serseri 1 Imkânsiz görev. 
Bu ekip büyük bir felaketi önleyebilecek tek seçenek, tabii önce birbirlerini yok etmezlerse.

"Kargalar Meclisi, elinizden bırakmak istemeyeceğiniz, nadir bulunan kitaplardan. Bir çırpıda çevirdiğiniz sayfalarda karakterlerin sıradaki hamlelerini öğrenmek için sabırsızlanacaksınız."

Michael Dante DiMartino, "Avatar: Son Hava Bükücü" ile "Avatar: Korra Efsanesi" ortak yapımcılarında

"Mücadeleci. Uyumsuz. Eğlenceli. Büyülü bir macera sizi bekliyor."
-School Library Journal-

"Dahice kurgulanmış bu kitapta tehlikeyle yüzleşmeye hazır olun. Sayfaları heyecanla çevireceksiniz."
-The Bulletin of the Center for Children's Books-

"Tehlikeli hırsızlarla, görkemli bir dünyanın sayfalarında kaybolmanın tam vakti. Eğer dikkatli olmazsanız bu hırsızlar zamanınızı çalabilir."
-NY Times, Sunday Book Review-

"Yılın en çarpıcı romanı!"
-RT Book Reviews-

"Büyülü ve tehditkâr, güzel ve vahşi. Kargalar Meclisi merak uyandıran ve hızını hiç kesmeyen bir macera."
-Goodreads-

USA Today Bestseller'ı, New York Times 2015 En İyi Kitaplar Seçkisi
(Tanıtım Bülteninden)

《 》《 》《 》《 》《 》《 》《 》

Yorumum:

O. Neydi. Be.
Galiba bana bu kitabı anlatacak üç kelime seç deseler, bunları seçerdim. Üstümden bir tır geçmiş gibi hissediyorum çünkü. Bunun başka açıklaması olamaz. 



O kadar güzeldi ki... Kitabı ilk elime aldığımda iyi olacağını bekliyordum, beklentilerimi karşıladı da. Kitabın 300. sayfalarına geldiğimde, kitabı elimden bırakmak için kendimi fazlasıyla zorladım, çünkü kitap büyük bir hızla hayatımda okuduğum en iyi kurguya sahip roman tahtına tırmanıyordu. Fiziksel ve manevi olarak buna hazır olmadığımdan olsa gerek, kitabı hızla elimden bırakıp aklımı başıma toplamaya çalıştım. Sonuç ne mi?

En fazla 12 saat dayanabildim.

Kitabı elime alıp sonuna kadar nasıl okuduğumu bir ben bir Allah biliyor. En son bir kitabı böyle -her paragrafı ikişer üçer kere okuyarak- ne zaman okuduğumu hiç bilmiyorum.

Kitabı övmeye devam edersem buraya satırlar, hatta sayfalar dolusu methiyeler dizebilirim, fakat konuyu kaba taslak -biraz spoilerlı belki- anlatsam iyi olur.

Karakterleri tek tek tanıtacak olursak, hikayemiz genel olarak altı adet hasarlı insanın başından geçiyor. Evet, evet, hasarlı. Kitaptaki karakterleri çevrenizde görebileceğinizi sanmıyorum. Özellikle Kaz Brekker'ı.



Ah, Kaz Brekker. Kendisi benim ilk göz ağrım olan Fısıltı'nın Patch'ini tahtından indiren şahıs. O kadar hasarlı ve aynı zamanda o kadar zeki bir karakter ki, geçmişini öğrendiğimiz anda, onun sıradan olmadığını anlıyoruz. Bu işler için seçilmiş. 
Kaz Brekker'ı günümüzde olduğu kişi haline getiren çok önemli bir olay geçiyor başından küçükken. Ama tabi ki ben anlatmayacağım. Sizin de okuyup benim gibi kalbinizin kırılmasını, yazarın usta diliyle kendiniz o anı yaşıyormuşsunuz gibi hissetmenizi istiyorum. Yo, yo, canilik değil. (Öyle.)
Kaz Brekker, Döküntüler adlı çetenin patronunun sağ kolu. Döküntüler'i önceden bulunduğu ezik durumundan kurtaran kişi. Öyle bir nam salıyor ki yaşadıkları şehir-kasaba tarzı yerde, ona bir süre sonra Kirli Eller lakabı takılıyor. Bunda elinden hiç çıkarmadığı siyah eldivenlerinin de etkisi var tabi. Ve kendisiyle bütünleşen bir simgesi daha var; Karga başlı bastonu.



Aah, anlatmaya devam edersem bitiremem. Diğer karakterlere de geçmem gerek. Brekker hakkında bilmeniz gereken yegane şey her şeyinin mükemmel olduğu.



Inej Ghafa, tamamen hayran kaldığım kadın karakterimiz. Kendisi o kadar sessiz hareket ediyor ki, hemen arkanızda ip hoplasa ruhunuz duymaz. O yüzden kendisine Kaz Brekker tarafından Hayalet adı veriliyor. Kasabadaki herkes onu öyle biliyor. Kendisinin de gerçekten insanın yüreğini burkacak bir geçmişi var. Ve en önemlisi bizim Kaz'a vurgun.
Mükemmel bir bıçak kullanıcısı olduğunu söylemeyi az daha unutuyordum. Gerçekten hızlı ve efsane bir bıçak kullanıcısı.



Sonraki karakterimiz, Nina Zenik. Kendisi bir Grisha. Grisha'nın tam olarak ne olduğunu açıklamak gerekirse, özel yeteneklere sahip bir grup insan. Cellatlar ve Şifacılar'dan oluşan Corporalki'ler; Rüzgar, Ateş ve Dalgaların Hakimleri'nden oluşan Etheralki'ler; ve Fabrikatörler Sınıfı olarak adlandırılan, madde yönetimi yapabilen Materialki'ler. İsimlerinin kendilerini açıkladığını düşünüyorum. Nina da -tahmin edersiniz ki- başından geçen çok kötü olaylara sahip. Yaptığı kötü seçimler var, ama gerçekten sebeplerini duyunca kalbiniz yumuşayacak.

Matthias, Wylan ve Jesper bu altılı ekibin geri kalanları. Doğrusunu söylemek gerekirse hepsine aşık oldum. Yani bütün karakterlere. Tüm batıl inançlarına ve bağnaz düşünce yapısına rağmen Nina'ya aşık, kalıplarını yıkmaya çalışan Matthias'a; babasının kendisi üzerindeki katı tutumuna ve çektiği zorluklara, aşağılamalara rağmen cesaretinden ödün vermeyen Wylan'a; tüm kumar hastalığına ve bu uğurda sahip olduğu deli miktardaki borçlarına rağmen, arkadaşlarına fazlasıyla değer veren boş boğazlı Jesper'a...

Wylan

Kitabın genel hatları, kalemi fazlasıyla sağlamdı. Ayrıntılar ve düşünceler okura yavaş yavaş, alıştırıla alıştırıla verilmiş. (Jesper'ın kimliği hariç, tabi bunu söylemeyeceğim. :D) 

Bütün kahramanlarımızın bir araya toplanmasını sağlayan büyük miktarda para ödülü oluyor.  Bu paraya ulaşmaları içinse, Buz Sarayı'nın, inanılmaz önlemler alınmış hücresinden, Grisha'ları akıl almaz bir güce sahip kılan ilacı yapan Bo Yul-Bayur'u kaçırmaları gerekiyor. 

Bütün macera böyle başlıyor. Kitabın sayfalarını bir çeviriyorsunuz ki sormayın gitsin. Yazarın bundan önceki Grisha Üçlemesi'nde oluşturulan dünyada geçiyor olaylar. O üçlemeyi okumazsanız bu hikayede kopukluklar yaşamazsınız. Zira ben serinin sadece ilk kitabını iki yıl önce okumuştum ama hiç sıkıntı çekmedim.

Yas yok, cenaze yok.

Ve kitabın sonu... Of, gerçekten söyleyecek kelimelerim, sitem edecek cümlelerim kalmadı. 2. kitaba ihtiyacım var. HEMEN. Novella Dinamik ilk kitabı fazlasıyla hızlı bir şekilde çevirmişti. İkinci kitap için de aynısını umuyorum. Yoksa Amazon'dan İngilizce haliyle sipariş edeceğim. DAYANAMIYORUM.



Kitabın kapağı konusunda da, orijinal kapağa sadık kalınmış, ki ben orijinal kapağa geçen sene ilk çıktığında hayran kalmıştım. Novella Dinamik'e bu konuda teşekkürlerimi iletmek istiyorum. ^^ 

Nina x Matthias
Su dinler ve anlar. Buz affetmez.

Genel olarak kitaba puanım belli. Okuduğum en iyi distopya kitabı. Direkt en üste tırmandı. Kesinlikle okuyun. Pişman olmazsınız.


Karanlık Zihinler - Alexandra Bracken [Kitap Yorumu]


《 》《 》《 》《 》《 》《 》《 》

Kitabın Adı: Karanlık Zihinler
Kitabın Yazarı: Alexandra Bracken
Orijinal Adı: The Darkest Minds
Seri Adı/Sayısı: The Darkest Minds / 4 Kitap
Seri Sırası: 1. Kitap
Sayfa Saysı: 576
Yayınevi: Parodi
Basım Yılı: 2014
Goodreads Puanı: 4.28
  
《 》《 》《 》《 》《 》《 》《 》

Kitabın Arkası
Adım Ruby.
Hepinizden farklıyım.
Aklınızın derinliklerinde gezinebilir, 
anılarınızı hiç yaşamamışsınız gibi silebilirim.
Henüz on yaşındayken Thurmond'daki bu rehabilitasyon kampına gönderildim. Hem de kendi ailem tarafından...
Burada her adımımız izleniyor, nefes alış verişlerimiz bile.
Yalnız değilim.
Maviler... Yeşiller... Turuncular...
Sarılar ve Kırmızılar...
Karanlık Zihinler...
Ve yaşamak için saklanmak zorunda kalanlar
Ve kaçanlar... 

"Bu kitap, distopya okuyucuları için bir baş ucu kitabı olacaktır." 

- School Library Journal- 

"Bir solukta okuyacağınız KARANLIK ZİHİNLER'in sürükleyici anlatımı, kalbinizi durduracak bir finalle son buluyor. Öyle ki bu mükemmel üçlemenin ikinci kitabının çıkmasını her şeyden çok isteyeceksiniz." 

- Publishers Weekly-

《 》《 》《 》《 》《 》《 》《 》

Yorumum:

Öncelikle yorumum biraz spoiler içerebilir, ki ben kitap yorumlarında bayılırım spoiler yemeye, elimden geldiğince kısarak anlatmaya çalışacağım.

Kitabımızın ana karakteri Ruby. IANN adı verilen, genellikle 10 ila 13 yaş arası çocuklarda kendisini gösteren ve güçlü bünyesi olmayanları öldüren bir hastalığa sahip. Bu hastalık güçlü bünyesi olan çocuklara da farklı özellikler kazandırıyor. İnsanlar bunları renk renk sınıflandırıyorlar:


Telekinezi ile eşyaları kontrol edebilen Maviler.


Yüksek zekaya sahip Yeşiller.


Elektrik kontrolüne sahip Sarılar.


Ateş kontrolüne sahip Kırmızılar.


Ve Ruby'nin de içinde olduğu, zihin kontrolüne sahip Turuncular.

Ruby daha küçük bir kızken, 10 yaşındaydı yanlış hatırlamıyorsam, ailesi tarafından Psi adı verilen, bu özel çocuklarla ilgilenen özel güvenlik birimlerine teslim ediliyor. Tabi ailesine fazla kızmamak lazım, açıklaması bu kitapta mıydı tam olarak hatırlamıyorum (okuyalı üzerinden iki ay geçti :/), ama ailesinin isteyerek yaptığı bir şey değil aslında. Ruby bu olayı, götürüldüğü kamptaki yakın arkadaşının başına bir şey gelmesine sebep olduktan sonra, çok sonra fark ediyor. Ve tabi ki sonra kendini suçlamaya başlıyor.

Neyse konudan sapmayalım, Ruby bu kampta çocukların renklerine ayrıldığını ve sadece Mavi ve Yeşillerin rahat rahat dolanmaya hakkı olduğunu keşfedince, Turuncu olduğunu gizlemek için kendisiyle ilgilenen doktorun algısını değiştiriyor ve kendisinin bir Yeşil olduğuna ikna ediyor. Aradan altı yıl geçince bu kamptan kurtulmak için eline bir fırsat geçiyor ve o zaman kitabın büyüsü altına tam anlamıyla giriyorsunuz.



Ana erkek karakter Liam'a kelimenin tam anlamıyla, geri dönüşü olmayan ve çaresiz bir şekilde aşık olduğuma değinmeme gerek yok sanırım. Karakterlerin hepsi ince elenip sık dokunmuş aslında. Gerek bir Mavi olan Chubs, her ne kadar hayatımda tanıdığım en huzursuz insan olsa da kendince sebepleri var; gerekse bir Sarı olan, sessiz sakin Zu. Hepsini kendi evladım gibi sevdim bağrıma bastım. 




Sanırım hikayenin en mükemmel tarafı da gerçekten herkesin bulunduğu konumda olmaları ve hareketlerini açıklayan mantıklı bir sebepleri olmasıydı. Herkesi anlayabiliyor, herkesle empati kurabiliyorsunuz. Ruby'nin endişeleri o kadar içten ve samimi ki, onunla endişeleniyor, onun üzülüyorsunuz. Ona hak vermekten başka seçeneğiniz yokmuş gibi hissediyorsunuz.

Normalde okuduğum kitaplarda pek fazla sessiz sakin ana karakterle karşılaşmamıştım doğrusu. Kargalar Meclisi kitabındaki İnej ile birlikte bu iki oldu ve sakin karakterleri en az çetin ceviz ana kız karakterlerimiz kadar sevdim. Hatta daha da çok sevdiğim söylenebilir. :D




Kurguysa beklediğimden çok daha iyiydi. Konusu biraz karmaşık gelmişti bana ilk okuduğumda, kurgusunun da biraz karmaşıklıkta boğulmasını bekliyordum. Beni felaket ters köşe yaptı. O kadar akıcıydı ki, geriye dönüşlere geçişleri, Ruby'nin düşüncelerinde yapılan seyahat... Hepsine aşık oldum. Distopya türüne beni aşık eden kitaplardan bir tanesi budur sanırım. Kitapta sayfaları o kadar hızlı çeviriyorsunuz ki...

Kitabı bir günde okudum bitirdim. Zaten yukarıdaki övgümden anlamanız lazım. Sabah saatlerinde bir başladım, gece saat bir gibi bitmişti. Tuvalet ve yemek gibi özel, annemin çağırması gibi zorunlu ihtiyaçlar dışında kitabın başından kalkmadım, kalkamadım.

Genel olarak kurgu müthişti, kitap müthişti, hikaye müthişti. Kitabın sonu için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Yanlış anlamayın kitabın sonu da müthişti ama ben sadece insanın bağrına taş koyan, bir sonraki kitabı tırnaklarını kemire kemire bekleten kitap sonlarından nefret ediyorum.




Kitabın sonunda böyle kalmak ne demek bilir misiniz siz? 

Kitabın kapağınaysa ayrı bayıldım. Parodiye orijinal kapağı kullandığı için deli gibi teşekkür etmek istiyorum. Bir tanesin Parodi! ^^

Not: Kitabın filme çevrilmesi için hakları satın alınmış IMDB'nin sayfasına göre, ayrıca senaryo yazımı da daha yeni, bu sene tamamlanmış. Umarız en kısa sürede beyaz perdelerde görebiliriz filmi. ^^

[Aynı zamanda kısa bir bilgilendirme; Kitabın kapağındaki işaret aslında Latince bir harf olan "psi". Aynı zamanda, bu ayrıcalıklı çocuklara eziyet edip bir araya toplayan, devlet tarafından oluşturulmuş özel güvenlik biriminin de adı.]

Kitaba puanımın ne olduğunu anlamışsınızdır. Fazla söze gerek yok. İkinci kitabı da okudum ve en kısa zamanda yorumunu yazacağım. Takipte kalın! :D

Puanım:

Popular Posts